Bazı kadınlar.. Onlar bir başınadır.. Hastalandığında, Korktuğunda, Kırıldığında, Yorulduğunda.. Ve kendi başına ayakta kalıp, Tüm bunların geçmesini beklerler.. Toz pembe hayal kuramaz onlar.. Gerçek hayatta haklarına düşenden fazlasıyla haşırneşirdirler çünkü.. Güç böyle kasırgalardan

Yalan mı söyledim ki meşgul olduğumu söyleyerek.. Ama meşguldum, Çoğu kişinin anlayacağı şekilde değil. Derin nefesler almakla meşguldum !.. Mantıksız düşünceleri susturmakla meşguldum !.. Yarışan bir kalbi sakinleştirmekle meşguldum !.. Kendime iyi olduğumu

Küskünlük te var kalbimde, pişmanlık ta. Hala küle dönmedim,hala yanıyorum. Hiçbir şeyden vazgeçmedim ! Kimseyi de affetmiyorum...

Yüreğinde nice baharlar saklı kadınım ben. Yüzümde beliren çizgilere inat, Saçlarıma düşen beyazlara inat, Giyindiğim siyahlara inat, İyi niyetimden kaybetmelerime inat, Değer verdiğimden, kırgınlıklarıma inat, Yoruldu, yıprandı, sustu diyenlere inat, Hala yüreğim bahar,

Biliyoruz ki, bütün acılar bir gün geçer. Bütün fotoğraflar sararır. Yara kabuk tutar kapanır. Bir sabah yine taze ekmek ister canın kahvaltıda. Bir fincan sade kahve. Demli bir çay ister akşam üstü olunca.

Söz verdim kendime ağır geleni yük etmeyeceğim ömrüme

Öyle bir insan ol ki; “Allah sana senin gibi birini versin” dediklerinde rahatlıkla “amin” diyebilesin.

Bir görsem seni, Hiç konuşmadan, ilk defa görmüş gibi, hiç gitmeyecekmiş gibi. Bir bilsen, Nasıl özledim seni...

Ben bıraktım o işleri… Herkes ait olduğu yerde kalmalı artık. Aşk şarkılarda. Ayrılık şiirlerde. Sen ise geçmişte... Ben’mi ? Ben henüz bulamadım daha ait olduğum yeri...!   Alıntı

Acılarımın en tatlısıydın. Kalsam kendimi üzecektim, Gitsem seni… Ne gidecek kadar korkaktım, Ne kalacak kadar cesaretli. ‘Korkma’ dedim kendi kendime, “ Ölünce geçer korkma !...” Ama ölmedim !... Öyle bir yerdeyim ki şimdi,

Yalnız kim biliyor musunuz? Acılarını tek başına çekip de geceleri sessiz ağlayıp, gündüz etrafına gülücükler atandır. Yalnız kim biliyor musunuz? Hayatın zorluklarına tek başına göğüs geren, anlamayacaklarını bildiğinden veya güçlü durma çabasından en

Bazen, her şeyi akışına bırakmak gerekir. Su akıp yolunu bulsun diye.. Bazen, ağlamak gerekir. Güçsüzlük sananlara inat, rahatlamak için.. Bazen, kimseyi dinlemeyip içinden geleni yapmak gerekir. Mutlu olmak için.. Bazen, susman gerekir. Büyüklüğün

Birini çok sevdim, o da sevmişti. Belkide sevdi sandım, her neyse… Sonra bir şey oldu, aramız açıldı. Bana biraz zaman ver dedi, bende bekledim. Geçer dedim, düzelir dedim, sabrettim. O hiç düzelmedi. Sonra

Sırf birisini kaybetmek istemediğin için daha fazla anlayışlı ve affedici olmaya çalıştıkça, Karşındakine de hak vermeye, Düzeltir sanarak konuyu kapatmaya çalıştıkça, Kimse seni kaybetmekten de incitmekten de korkmamaya başlıyormuş... Hayattan aldığım en büyük

Bana istediğiniz kadar soğuk olabilirsiniz üşümem ben, Alışık yüreğim ayaza kışa... Çekerim elimi eteğimi en fazla... Bana istediğinizi söyleyebilirsiniz darılmam, Herkesten herşeyi beklerim şaşırmam ben ... Giderim hiç bir şey demeden, Kimseye neden

Geçen yıllarda çok kayıplar verdim... Ama bir okadar da çok şey öğrendim. Mesela, Yorgunum artık Daha çok dinliyor az konuşuyorum. Yalanı daha kelime bitmeden anlıyorum... Herkese saygı duyuyor ama herkesi sevmiyorum... Değer yargılarım

Uzun cümleleri bir hiçle kapattım, hiç dedim sustum. Yorgundum; dil yorgunu, yürek yorgunu, yaşam yorgunu, yaşayamama yorgunu. Hep kaçtım yüzleşemedim hayallerimle, sözümü tutamadığım umutlarımla. Mutluluğu küçük kırıntılarda bulan çocuk ruhumla. Aykırı bakışlarımla bir

Vaktiyle deli gibi inandıklarım oldu, bütün kalbimle güvendiklerim. Tek bir kelimesine tüm dünyayı hiç sorgulamadan karşıma alabileceğim insanlar oldu. Kendime öyle çok zararlar verdim ki. Aslında en büyük pişmanlıklarım da bu yüzden. Çünkü

Sımsıkı sarılıp Tüm kemiklerini bedenimde Hissetmek vardı ya! Ah sevgili Neden uzaktasın Neden?   Not: Bu dizelerde şair, sevgilisinin fiziksel varlığını özlemle anlatıyor gibi görünüyor. "Sımsıkı sarılıp.... Tüm kemiklerini bedenimde .... Hissetmek vardı

Ne sen benim için aşktan öleceksin ne de ben senin için aşktan öleceğim. Aşk bu değildir. Ben yokken nefes alamıyormuş gibi hissetmek zorunda değilsin ya da karnının ağrıması gerekmiyor. Aşk huzur içinde olmaktır.

Kim bilir hangi ağaçta tabutunun tahtası belki de çocukken üzerinde hayaller kurduğun salıncak ağacıdır kim bilir. Kimine göre feryat kimine göre çığlık kimine göre figandır Yas halbuki er yada geç Düşman'ları yok etme

Herkes sanır ki ''Selvi boylum Alyazmalım ''bir aşkın filmi ! Oysa İlyas'a aşıktı Asya , Cemşit' i sevdi ! Aşk ömürde bir defa olur , Ama insan iyiyi güzeli hep severdi ! Asya

Özleyeceksin! Kızıyordu, kıskanıyordu, küsüyordu, çok soru soruyordu; ama beni seviyordu diyeceksin! - Nazım Hikmet

Hâlâ adını sorarsan bana. Adın bende hiç bitmeyen bir gönül hecesi.. Acını sakın sorma.! Acın, kapalı gişe bir filmin en hüzünlü sahnesi. Acın, bitmiş bir ömrün hazin hikâyesi.. Ben mi? Aklına bile gelmem