Bazı insanların seni incittikleri için pişman olmalarını beklemek zorunda değilsin ve seni defalarca hayal kırıklığına uğrattıktan sonra özür dilemelerini beklemek zorunda değilsin. Hayat devam etmeli, hatta bazı insanlar kalbini kırdıktan ve hiçbir şey

Bir gün gelir Bir el dokunur yorgun kalbine Ve dünyanın en güzel türküsü olur Takılır yüreğinin tellerine...!

Hayatı kolaylaştırmayı öğrendim kendimce, Ne bilim , anlamsız gelen hiç bir şeyde anlam aramıyorum artık , Neden acaba , ne oldu da değişti böyle , ya da ne dedim ki şimdi bu tavır

Her yaş almışı büyük görme, çocuktur belki. Çünkü insanı yaş büyütmez. Ne büyütür insanı? Hataları. Acıları. Hisleri. Tecrübeleri. Düşleri, düşünceleri büyütür. Çok çalışan kişi, belki yorulur ama bir kaç saat uyursa dinlenir. Peki

'' Soğanları pembeleşinceye kadar kavurdu kadın. Biraz domates rendeledi,bir kaşık da salça ekledi. Akşamdan suya ısladığı fasulyeleri döktü üzerine. Biraz tuz serpti, çok az da şeker. Kırsın diye ev yapımı salçanın ekşisini. Önce

Olduğun konum ile, olmak istediğin konum çok farklı olabilir. Yaptığın şeyle, Yapmak istediğin şey çok farklı olabilir. Hayal ve umut ederek koş, koşamıyorsan adım adım bile olsa ilerle.. Çünkü; İnsan niyet'i ve çabasından

Sevmediğini iliklerime kadar hissettirmene gerek yoktu.. “Sevmiyorum" deseydin, seve seve giderdim.. Merak etme yormayacağım artık seni Sevda da, Özlem de, Hasret de benim.. Kendi yükümü Kendim çekerim..!! Deseler ki, bu dünyada seni en

Bazı kadınlar.. Onlar bir başınadır.. Hastalandığında, Korktuğunda, Kırıldığında, Yorulduğunda.. Ve kendi başına ayakta kalıp, Tüm bunların geçmesini beklerler.. Toz pembe hayal kuramaz onlar.. Gerçek hayatta haklarına düşenden fazlasıyla haşırneşirdirler çünkü.. Güç böyle kasırgalardan

Yalan mı söyledim ki meşgul olduğumu söyleyerek.. Ama meşguldum, Çoğu kişinin anlayacağı şekilde değil. Derin nefesler almakla meşguldum !.. Mantıksız düşünceleri susturmakla meşguldum !.. Yarışan bir kalbi sakinleştirmekle meşguldum !.. Kendime iyi olduğumu

Küskünlük te var kalbimde, pişmanlık ta. Hala küle dönmedim,hala yanıyorum. Hiçbir şeyden vazgeçmedim ! Kimseyi de affetmiyorum...

Yüreğinde nice baharlar saklı kadınım ben. Yüzümde beliren çizgilere inat, Saçlarıma düşen beyazlara inat, Giyindiğim siyahlara inat, İyi niyetimden kaybetmelerime inat, Değer verdiğimden, kırgınlıklarıma inat, Yoruldu, yıprandı, sustu diyenlere inat, Hala yüreğim bahar,

Biliyoruz ki, bütün acılar bir gün geçer. Bütün fotoğraflar sararır. Yara kabuk tutar kapanır. Bir sabah yine taze ekmek ister canın kahvaltıda. Bir fincan sade kahve. Demli bir çay ister akşam üstü olunca.

Söz verdim kendime ağır geleni yük etmeyeceğim ömrüme

Öyle bir insan ol ki; “Allah sana senin gibi birini versin” dediklerinde rahatlıkla “amin” diyebilesin.

Bir görsem seni, Hiç konuşmadan, ilk defa görmüş gibi, hiç gitmeyecekmiş gibi. Bir bilsen, Nasıl özledim seni...

Ben bıraktım o işleri… Herkes ait olduğu yerde kalmalı artık. Aşk şarkılarda. Ayrılık şiirlerde. Sen ise geçmişte... Ben’mi ? Ben henüz bulamadım daha ait olduğum yeri...!   Alıntı

Acılarımın en tatlısıydın. Kalsam kendimi üzecektim, Gitsem seni… Ne gidecek kadar korkaktım, Ne kalacak kadar cesaretli. ‘Korkma’ dedim kendi kendime, “ Ölünce geçer korkma !...” Ama ölmedim !... Öyle bir yerdeyim ki şimdi,

Yalnız kim biliyor musunuz? Acılarını tek başına çekip de geceleri sessiz ağlayıp, gündüz etrafına gülücükler atandır. Yalnız kim biliyor musunuz? Hayatın zorluklarına tek başına göğüs geren, anlamayacaklarını bildiğinden veya güçlü durma çabasından en

Bazen, her şeyi akışına bırakmak gerekir. Su akıp yolunu bulsun diye.. Bazen, ağlamak gerekir. Güçsüzlük sananlara inat, rahatlamak için.. Bazen, kimseyi dinlemeyip içinden geleni yapmak gerekir. Mutlu olmak için.. Bazen, susman gerekir. Büyüklüğün

Birini çok sevdim, o da sevmişti. Belkide sevdi sandım, her neyse… Sonra bir şey oldu, aramız açıldı. Bana biraz zaman ver dedi, bende bekledim. Geçer dedim, düzelir dedim, sabrettim. O hiç düzelmedi. Sonra

Sırf birisini kaybetmek istemediğin için daha fazla anlayışlı ve affedici olmaya çalıştıkça, Karşındakine de hak vermeye, Düzeltir sanarak konuyu kapatmaya çalıştıkça, Kimse seni kaybetmekten de incitmekten de korkmamaya başlıyormuş... Hayattan aldığım en büyük

Bana istediğiniz kadar soğuk olabilirsiniz üşümem ben, Alışık yüreğim ayaza kışa... Çekerim elimi eteğimi en fazla... Bana istediğinizi söyleyebilirsiniz darılmam, Herkesten herşeyi beklerim şaşırmam ben ... Giderim hiç bir şey demeden, Kimseye neden

Geçen yıllarda çok kayıplar verdim... Ama bir okadar da çok şey öğrendim. Mesela, Yorgunum artık Daha çok dinliyor az konuşuyorum. Yalanı daha kelime bitmeden anlıyorum... Herkese saygı duyuyor ama herkesi sevmiyorum... Değer yargılarım

Uzun cümleleri bir hiçle kapattım, hiç dedim sustum. Yorgundum; dil yorgunu, yürek yorgunu, yaşam yorgunu, yaşayamama yorgunu. Hep kaçtım yüzleşemedim hayallerimle, sözümü tutamadığım umutlarımla. Mutluluğu küçük kırıntılarda bulan çocuk ruhumla. Aykırı bakışlarımla bir