Acılarımın en tatlısıydın. Kalsam kendimi üzecektim, Gitsem seni… Ne gidecek kadar korkaktım, Ne kalacak kadar cesaretli. ‘Korkma’ dedim kendi kendime, “ Ölünce geçer korkma !...” Ama ölmedim !... Öyle bir yerdeyim ki şimdi,

Bana istediğiniz kadar soğuk olabilirsiniz üşümem ben, Alışık yüreğim ayaza kışa... Çekerim elimi eteğimi en fazla... Bana istediğinizi söyleyebilirsiniz darılmam, Herkesten herşeyi beklerim şaşırmam ben ... Giderim hiç bir şey demeden, Kimseye neden

Bazen, her şeyi akışına bırakmak gerekir. Su akıp yolunu bulsun diye.. Bazen, ağlamak gerekir. Güçsüzlük sananlara inat, rahatlamak için.. Bazen, kimseyi dinlemeyip içinden geleni yapmak gerekir. Mutlu olmak için.. Bazen, susman gerekir. Büyüklüğün

Her gün yeni bir gemi kalkar insanın umut limanından; FIRTINAYA İnat, DALGAYA İnat. Hayat yaşamaya, Sevgi paylaşmaya değer. Umut pencereniz daima açık olsun Yüzünüzde bir tebessüm, Yüreğinizde sevgiler...

“Gördüğünü anlat dediler, Hiç birsey anlatamadım. Oysa ki ne hissettiğini anlat deselerdi, kim susturabilirdi ki beni?”

Ne yaparsan yap sadece bir hikaye kalıyor geriye. Anlatınca yalan gibi, hiç olmamış gibi gelen. Ece Temelkuran   Bu dizeler, insan deneyimlerinin ve anılarının zamanla değişebileceğini ve hatta unutulabileceğini ifade ediyor gibi görünüyor.

Hayat bugündür.. Oysaki düşündüğümüz hep yarın… Ömrümüz sürekli bir şeyleri yarına ertelemekle geçiyor.. Hayallerimizi, umutlarımızı, sevgi sözlerimizi... Affetmeyi, inandıklarımızı gerçekleştirmeyi hep yarına erteliyoruz.. Ama bir şeyi unutuyoruz.. Neyi mi? Yaşanacak kaç yarınımız olduğunu

Daha zor senelerim oldu ama hiç bu kadar yaşama sevincimi kaybettiğim bir yıl olmamıştı

Acıyan yerlerini öpecek biri varsa hayatında.. Önemli olmaz düşündüğü yerler, atıldığın kuyular, aldığın yaralar, yalan çıkan bildiğin tüm doğrular.. Işittiğin tüm kötü sözlerin yeri bile, çabuk iyileşir o zaman.. Nasihat etmeden, küçümsemeden dinleyen,

Her zorluğa göğüs gererim ben. Yeter ki elimi tutan sen ol. Beni gözlerimin içine baktığında kendini kaybedecek kadar çok sevsen, nefes almak olsam senin için, “seni seviyorum” demek yetersiz bir tümce olsa ve

Sevsen beni. Gözümün içine baktığında kendini kaybedecek kadar çok sevsen. Nefes almak gibi olsam senin için. Öyle sevsek ki, 'seni seviyorum' cümlesi anlamını yitirse. Gülen gözlerin, gözlerimin tam içindeyken çeneni ısırarak anlatsam seni

Birini sevdin mi unutulup gitmiyor ki Yürüdüğün yollarda, Dinlediğin şarkılarda, Kurduğun hayallerde, Her yerde izi kalıyor, Yanmış bir yüreğin küllerinde bile..! Murat Bozoğlu

Uzaktan bakınca göze hoş görünen.. Yaklaşınca büyüsü bozulan bir tabloydu Aşk... ..bende uzaktan seyretmeyi seçtim..

Gecenin bu saatinde deli miyim neyim bilmiyorum ancak yazmak geldi sana dair her şeyi yazmak geldi içimden . Biliyorum her şey zamansızdı bizim için ve ben ne zaman ellerimi uzatsam sana her seferinde

Ruhum.. Hayatımın anlamı.. Sen şu kimsesiz hayatımda, tutunduğum tek dalım, son umudum ve inşAllah sonum olacaksın. Sen benim hayatımı aydınlatan güneşim, gecelerimde gök yüzünü süsleyen yıldızım, ayımsın. Senin mutsuz olman kalbimi en derinden

Hiçbir duygumu ertelemedim ben. Yaşayacağım hiçbir şeyi sonraya bırakmadım. Sonra diye bir şeyin olmadığını biliyorum çünkü. Hep yarına dair hayaller kurmak, gelmesi mümkün olmayacak zamanları beklemek benim işim değil. Aşk zamana meydan okur